SERGÜZEŞT
Yazarı
:
Samipaşazade Sezai
Yayınevi
: Alkım
Basım :
1.Baskı, 2006 (İlk yayım tarihi 1889) / 158 Sayfa
Türü : Deneme (İlk realist roman denemesi)
Kategori
: İlköğretim
/ Ortaöğretim
Kitabın Yorumu
Türk
roman yazım tarihinde, gündelik hayata dair gerçek durumları anlatan ilk ve
önemli yazarlardan olan Samipaşazade Sezai (Tanzimat yazarlarından/
Jöntürklerden); kendisini üne kavuşturan “Sergüzeşt“ adlı romanında/roman
denemesinde; Kafkasya’dan esir olarak İstanbul’a getirilen genç bir kızın
(Dilber) yaşadığı trajik esaret hayatını anlatır.
Kitabın başında yer alan yazarın 1924
tarihli önsözü, edebiyat tarihi bakımından bir vesikadır. Okuduğumuz kitap,
1989’da basılan romanın işte bu ikinci baskısının sadeleştirilmiş halidir. Bu
nedenle, cümleleri uzun ve tasvirleri detaylı da olsa, dili kolaylıkla anlaşılıyor.
Romanda, Dilber’in; ucuz bir fiyata
sahibesine satılması ve ilk sahibesinin yanında gördüğü zulüm, evden kaçışı,
âşık olması, Mısır’a gidişi ve nihayet Nil’in girdaplarında ölümü konu edilir.
Romanın ana temasının, “özgürlük ve
insan onuru” olduğunu düşünüyorum. Yazar, önsözde; “En büyük eserler duyguyla
değil, fikirle yazılır.” diyor. Romanda; geleneksellik – batılılaşma çekişmesi
gibi fikri konuların yanında, yazarın diplomatik görevleri ve yurt dışı geçmişinin
izleri de görülüyor. Yine o dönem de sahneye konan “Faust Tiyatrosu” gibi
sanatsal bir faaliyete de vurgu yapılıyor.
İlk roman denemelerinden olan
“Sergüzeşt”te, yazarın anlatım tarzının
günümüz romanlarından farkı daha ilk sayfalarda hissediliyor. Yazar; romanın
akışı içinde, bazen romana adeta ara vererek okura açıklamalar da bulunuyor,
hatta kendi hislerini de anlatıyor ve bazen doğrudan roman kahramanına samimi hitaplarda
bulunarak onunla diyaloğa giriyor.
İlk klasik romanlarımızdan sayılan bu
romanı fazla eleştirmek belki haddimiz değil ama okuyunca; kitapta Türk
Romanının ilk hallerini, bebeklik ve emekleme dönemini görüyor, günümüz
romancılığının aslında epey yol aldığını da düşünüyoruz.
Kitabı tamamlayıp, kapağını kapatınca
okurun aklında; biraz karanlık ve hüzünlü olarak 130 yıl öncenin tarihi bir
resmi canlanıyor. Okur, özellikle; güçlünün güçsüzü sömürdüğü, zengin - fakir
ayrımının daha acımasız olduğu, daha sert bir hayat tarzının yaşandığını anlıyor.
Sonuç olarak; “Özgürlük vurgusunun ve
erdemin” ön planda tutulduğu, didaktik bir yaklaşıma sahip bir roman olan
“SERGÜZEŞT”i, romancılığımızın başlangıç dönemlerini okumak isteyenlere ve
tabii ki; edebiyat tarihi için önemli olduğundan ortaöğretim öğrencilerine
rahatlıkla tavsiye ediyoruz.
Kitaptan Alıntılar
*
“Karanlıkta elleriyle merdivenleri yoklayarak aşağıya indi. Sokak kapısına
yaklaşıp ta kapının demirli olduğunu görünce, azminin önüne dikilen bu demirden
engelin, bu güç yetirilmez barikatın karşısında tam bir ümitsizlikle donakaldı.
Acı ve ümitsizliğin kamçıladığı sinirleri sayesinde iki misli artan gücü ile bir
iskemlenin üzerine çıkarak demiri yukarı doğru itti. Mümkün değil. Öfke ve
ümitsizlik ile titremeye başlayan elleriyle bir kere daha denemeye kalkıştı.
Olacak gibi değil. Demir, hanımı ile Teravet’in kalbi gibi duygusuz duruyor.
Ümitsizliğin verdiği olanca kuvvetiyle bir kere daha itince demir yerinden
kımıldadı. Ara sıra iskemlenin üzerine oturup nefes alarak, işine devam ile
engelleri ortadan kaldıran yarım saatlik çalışması sayesinde kapı açıldı.
Kapıyı tekrar kapamak hatırına gelmeyerek kendisini sokağın ortasında buldu.” (Sayfa
35)
*
“Dilber yatağından kalkarak:
- Çaresaz! Yalnız dökülen gözyaşları
acıdır.” (Sayfa 98)
* Değerlendirmem *
* Dış Değerlendirmeler *
- 1000
kitap’ ta değerlendirme notu; 7.6 /10 (886 okur).
- Goodread’deki
değerlendirme notu; 3.3 / 5 (1695 okur)
İyi okumalar.
😊