Yazarı
: Kemal TAHİR
Yayınevi
: İthaki
Basım
: 5.Baskı, Ağustos 2008 (İlk Baskı 1968) /
651 Sayfa
Türü
: Roman
Kategori : Yetişkin
Kitabın Yorumu
Cumhuriyet
döneminin önemli romancılarından Kemal TAHİR’in en ünlü eseri olan “Devlet Ana”;
Anadolu Selçuklu'dan Osmanlı’ya geçiş aşamasındaki olayları anlatan, tarihi bir
romandır.
Roman, Kayı Boyu’nun; Eskişehir -
Söğüt bölgesindeki yaşam tarzını, daha batıya (İznik ve İnegöl'e) hâkim olan Bizanslarla
mücadelesini, Anadolu’nun diğer beylikleriyle ilişkilerini ve böylece Osmanlı’nın
kuruluşuna giden adımları, 1290 yılındaki olaylar üzerinden anlatır.
Romanlarında çok sayıda kişiye yer
veren Kemal TAHİR, bu romanda da; Ertuğrul Bey, Osman ve Orhan Beyler, Şeyh Edebali,
Akçakoca, Yunus Emre gibi tarihi şahsiyetleri ve Şövalye Lotus, Mavro,
Cenevizli Tüccar vb. gibi birçok kişiyi olay örgüsüne dâhil etmiş. Bir Bizans şövalyesinin
serüveniyle başlayıp, Türkmenlerle devam eden, Yunus Emre’yi konuşturan, Şeyh
Edebali’yi anlatıp oradan Osman Gazinin evlenmesine geçen, Orhan Gazinin ilk gençlik
çağlarındaki davranışlarını hayalimize taşıyan Roman, oldukça fazla tarihi bilgi
de içeriyor. Ahilik teşkilatının törenleri, düğünler, evlenmeler, at ve ata
verilen önem, eski ismi Keşiş Dağı olan Uludağ, Domaniç ve Söğüt’teki yaylak ve
kışlak hayatı, bunlardan bir kısmı.
Olaylar sırasında halkın gözünden yapılan
karakter tahlilleri, aralara sıkıştırılmış özgün tespitler ve hiç saklanmadan
açıklanan duygular, insanı bazen şaşırtıp güldürüyor, bazen de düşündürüyor. Bir
tarih uzmanı olmadığım için; romandaki tespitlerin, gerçekten o dönemin
insanlarının düşünce ve davranışlarını mı, yoksa yazarın “kuruluş” dönemi ile
ilgili tasavvurlarını mı daha çok yansıttığını kestiremediğimi ifade etmeliyim.
Her ne kadar; uzun tasvirler, detaylı
anlatım ve araya giren durumlar bazen dikkati dağıtıp, konu bütünlüğünü
kaybettirse de, yine de bu kalın kitabı terk etmek pek mümkün olmuyor. Bunun
sebebi, romanda kullanılan yerel dil.
O dönemin olaylarının yine o dönemin diliyle, halkın kullandığı samimi cümleler,
duyulmadık özdeyişlerle ve ustalıkla anlatımı, kitabı cazip kılıyor. Hatta bu
dil, bir zaman sonra sizi de romanın içine çekiyor.
Okur, kitabı bitirince; savaşçı ve
mert insan olan Kayıların yaşam tarzları hakkında bir fikir edinebilir, hatta o
dönemi hayal edebilir. Örneğin Söğüt’e gitse, 750 yıl öncesinin havasını hissedebilir.
Bunun sebebi, kitaptaki tasvirlerin gücü ve kullanılan yerel dil olsa gerek.
Sonuç olarak, Türk tarihine (buna
Cumhuriyet tarihi de dâhil) meraklı bir okurun, aynı zamanda “bir nehir roman
yazarı olan Kemal TAHİR”i okuması önemlidir. Yazarın önemli bir romanı olan “Devlet
Ana”yı, bu nedenle tavsiye ediyoruz.
Kitaptan
Alıntılar
*
“ Kerim Çelebi kaldığı yerden okudu:
- Onu gördüm ki, Ahilerden kiminin kitabı
hiç yok. Kitap olmayınca, aktan kara eğriden doğru ayrılmaz. Kiminin kitabı
var, yazan kısa yazmış, ‘az olsun öz olsun’ derken anlaşılmaza düşmüş. Diledim
ki Ahilik töresi derlensin. Rum ülkesinde, âdemoğlu Türkçe söyleyip bilişir.
Türk diliyle yazılsın ki, köylü kentli okutup anlasın. ‘Duymadım, bilmem’
demeye özrü kalmasın” (Sayfa 90)
*
“ - Kerimcan… Bir tanık bul ki, adama benzesin az biraz…
- Okumuşluğunu n’apalım, bunca kitap karıştırmışlığını
?
- Kitap adamı adam etse, vah kızım. (Sayfa
317)
*
“Böylece Ertuğrul Bey’le Demircan’ın yası da sona ermiş oldu, çünkü 1290 yıllarının
dünyasında ölüm, yaşamaktan çok daha olağandı.” (Sayfa 202)
*
“ Karabet Usta arkasından seslendi:
- Türkmen’sin, çorbayı görünce dünyayı
unutursun!"(Sayfa 371)
* Değerlendirmem *
*
Dış Değerlendirmeler *
- 1000
kitap’ ta değerlendirme notu; 8.6 /10 (242 okur).
- Goodread’deki
değerlendirme notu; 4.2 / 5 (857 okur)
İyi okumalar.😊