İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN
Yazarı
: Sabahattin
Ali
Yayınevi
: Yapı Kredi Yayınları
Basım
: 42. Baskı (1. Baskı 1940) / 254 Sayfa
Türü
: Roman
Kategori
: Ortaöğretim / Yetişkin
Kitabın Yorumu
1930’lu
yılların kabiliyetli yazar ve yayımcısı Sabahattin ALİ (1907-1948)’nin “İçimizdeki
Şeytan” romanı; henüz çocuksu duygulardan kurtulamamış bir gencin, verdiği
yanlış kararlar sonucu düştüğü üzücü durumları, psikolojik tahliller eşliğinde anlatan
ve dramatik hikâyesiyle öne çıkan bir
eserdir.
Bizce, romanın üç kelimeyle özeti; “Bayağılaşma,
Özeleştiri, Çaresizlik”, üç kelimeyle
yorumu ise; “Dramatik, Psikolojik, Akıcı.”
Kısacası roman;
iyi niyetli bir genç olan Ömer’in, bayağılıklarla dolu arkadaş çevresini, onların etkisindeki çalkantılı yaşantısını ve gerekli özeni göstermediği için sona eren yeni kurduğu aile hayatı konu ediyor.
İyi
niyetine rağmen, bir aileyi idare edecek psikolojik güce sahip olmayan Ömer; sık
sık yanlış yollara sapıyor, durumu düzeltecek doğru kararlara ulaşamıyor ve sonunda
sadece kendini değil, eşi Macide’yi de üzüntülü bir serüvene terk ediyor.
Roman;
uzun felsefi konuşmalarla durumunu düzeltmeye çalışan bir genç adam ile eşinin zayıf
yönlerini tanıyarak onu himayeye çalışan genç bir kadının açmazlarını
anlatıyor.
Romanda,
Ömer’in arkadaş çevresi anlatılırken; 1940’lı yılların fikir ortamına, basın
camiasındaki ilişkilere ve farklı insan tiplerinin tahliline de yer
veriliyor.
Romanı
okurken; insan denen varlığın zaaflarına şahitlik ediyor, kitabın tabiriyle “İçimizdeki
Şeytan”ı hissediyoruz. Kılı kırk yaran bir dürüstlükle, hatta aşırı iyi niyetlerle
yola çıkan bir insanın bile, yaptığı hataların onu yoldan çıkarabileceğini
okuyoruz. İyi ile kötünün, doğru ile yanlışın yan yana, iç içe olduğu enteresan
bir dünyada yaşadığımızı da fark ediyoruz. Küçük hataların sonunda büyük
belalara bulaşan Ömer’in, yanında duran, yönlendiren hiç gerçek dostu olmadığına şaşırıyoruz.
Kitabı
bitirince, kendimize şu dersi çıkarabiliriz; “Doğru ve erdemli davranışlar, uzun felsefi
açıklamalardan daha değerlidir. Gerçek dostlar ise, az bulunurlar ama gerçekten değerlidirler.”
Kitabın
dili anlaşılır, anlatımı ise güçlüdür. Bu açıdan; “Kuyucaklı Yusuf”tan daha
akıcı bir romandır ve neredeyse “Kürk Mantolu Madonna” kadar etkili bir anlatıma
sahiptir.
Kitapta
romancı Selim İLERİ’nin yazdığı güzel bir önsöz de yer alıyor. Önsöz, okura;
romanla, yazarıyla, yazılan dönemle ilgili ilginç bilgiler veriyor ve “İçimizdeki
Şeytan”ı, sadece önsözünü okumak için bile alınabilecek bir kitap haline
getiriyor. Önsözdeki bilgilerden hareketle; romanda, dönemin şair ve yazarlarına olumsuz
göndermeler olduğu, kitabın o dönemde bir nevi mücadele aracı da olduğu anlaşılıyor. Ancak,
biz kitabın bu yönüne bakmamak için, bu göndermeleri “magazin olarak kabul
ederek” romanın kurgusuna odaklanıyoruz.
Okurun romana merakını artıran İLERİ’nin
altı sayfalık değerli yorumundan sadece Tahir ALANGU’dan yapılan bir alıntıyı
aktaralım. “Kuyucaklı Yusuf’daki Yusuf karakteri, Kürk Mantolu Madonna’nın Raif’i,
İçimizdeki Şeytanda’ki Ömer, hepsi bir tek insandır, ‘atını sürüp dağlara doğru
gider.’ Yarattığı kişilikleri, sonları ile sanatçının akıbeti arasında ne derin
ve düşündürücü bir benzerlik var.” Bu etkili yoruma biz de katılıyoruz.
Sonuç olarak, “İçimizdeki
Şeytan”ı; Sabahattin Ali kitabı okumamışlara veya psikolojik roman sevenlere tavsiye
edebiliriz.
Kitaptan
Alıntılar
* “Riyakârlık tesellide son
haddini bulur. Bu anda çehrelerin aldığı yalancı teessür ifadesi, o biraz kalkıp
birbirine yaklaşan kaşlar, o hafif hafif ve anlayışlı tavırla sallanan baş ve o
derinden çıkarılmaya çalışılan matemli ses insanı çileden çıkarır.” (Sayfa 66)
* "Acaba kafamı bir
çalı süpürgesiyle temizlemek mümkün müdür?.... Yalnız temiz şeyler kalsın.”
(Sayfa 88)
* "Kendi ruhunun
pisliğini bu kadar yakından gören bir adam başkalarının temiz olacağına
inanabilir mi?” (Sayfa 186)
* "Bu hayatın bir manası
olmak icap ederdi. İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp
yatmak için gelmiş olamazdı! Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı. Lakin
tembelliğe alışmış olan kafası bunu bulamıyor, bulmak için uğraşmaya üşeniyor,
yanlış ve bayağı olduğunu sezdiği şeyleri de kabul edemediği için selameti
firarda buluyordu." (Sayfa 188)
* Değerlendirmem *
* Dış Değerlendirmeler *
- 1000 kitap’ ta değerlendirme notu; 8.6
/10 (3.077 okur)
- Goodread’deki değerlendirme notu; 4.3 /
5 (7.312 okur)
😊
İyi okumalar 😊