kitapbuch.blogspot.com.tr https://kitapbuch.blogspot.com.tr: KİTAP YORUMU-30: "Kazaklar"
SON 5 KİTAP YORUMU: "Memleket Hikayeleri"..."Semerkant"....."Kendine Bir İyilik Yap"..... "Kablolardaki Hayalet"... "Kazaklar"... KİTAPBUCH... /// "Bir şeyler okumak için"......"etwas zum lesen"......."to read something" KİTAPBUCH ///

19 Haziran 2018 Salı

KİTAP YORUMU-30: "Kazaklar"


Tolstoy


KAZAKLAR

   Özgün  Adı :  Казаки
   Yazarı        : Lev Nikoloviç Tolstoy (1828-1910)
   Yayınevi    : Bordo Siyah Yayınları
   Basım        : 1. Baskı, 2002 (İlk Yayın, 1863) / 320 Sayfa
   Türü          : Roman (Klasik)
   Kategori    : Ortaöğretim / Yetişkin


                                                                    Kitabın Yorumu


        Dünyanın en çok okunan ikinci yazarı Lev Nikoloviç Tolstoy’un önemli romanı olan “Kazaklar”; Moskova’dan Kafkasya’ya görevlendirilen bir subayın (Olenin) yaşadıklarını, Terek Kazakları’nın yaşam tarzını, Çeçenlerin savaşçılıklarını, ölümü, aşkı, cesareti ve doğayı anlatır.
       
Romanın bizce üç kelimeyle özeti; “Kazaklar, Kültür, Moskova (Oterite)”, üç kelimeyle yorumu ise; “Sade, Kararında, Harika”
       
        Romanın olay örgüsü genel hatlarıyla;

        - Roman kahramanı Olenin’in Moskova’da yaşadığı renkli sosyal hayatın tasviri,

        - Manevi tatmin bulamadığı Moskova’dan tayinini isteyerek savaşmak üzere Kafkasya’ya gelmesi,

- Kafkasya coğrafyasının büyüleyen güzelliklerinin yine büyüleyici bir ustalıkla tasviri, 

- Olenin’in birliğinin yerleştiği Kazak köyündeki gözlemleri, Kazakların kaba fakat coşkulu, sade fakat özgür yaşam tarzına imrenmesi, 

- Çeçen ve Kazakların askeri mücadelelerinin, insanların ölüm ve yaşam karşısındaki şaşkınlık uyandıran soğukkanlılıklarının irdelenmesi, güç ve menfaat ilişkilerinin anlatılması,

- Köyde Mariyana adlı bir kıza âşık olması, meslekten ayrılarak köye yerleşme düşüncelerine kapılması, şeklinde kurgulanmıştır.

-  Nihayetinde (son 3-5 sayfa da); aniden gelen bir talimatla birliğin köyden ayrılması karşısında, birliğiyle gitme kararı alan Olenin’in de köyü terk etmesiyle, sürpriz bir bitiş gerçekleşmektedir. 


        Tolstoy’un, romanın kurgusunu; subay olarak görev yaptığı 1884 Kırım savaşından esinlenerek oluşturduğu söylenmektedir. Romandaki askerlik yaşantısıyla ilgili gerçekçi anlatımlar ve doğayla ilgili canlı tasvirler düşünüldüğünde, bu  yaklaşımın isabetli olduğunu kabul edebiliriz. 


           Romanın en dokunaklı, en akılda kalıcı yeri, bana göre; en son sayfada kısacık anlatılan Olenin’in köyden ayrılış sahnesidir. Bu sahnede, Moskova’daki medeni hayatını terk etmeyi düşünecek kadar köylüleri seven Olenin’e karşı; Kazakların kayıtsız davranması, onun gidişinden hiç etkilenmemeleri ve Mariyana dâhil eski dostlarının sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatlarına beklemeksizin devam etmeleri birkaç cümleyle ustalıkla anlatılmış. Hatta romanın bu şekilde aniden bitirilmesi, döneminin bazı eleştirmenlerinin hedefi olmuş ve Tolstoy’un “Kazaklar”ı ustalıkla sonlandıramadığı yorumları yapılmıştır. Buna katılmadığımızı ifade ediyoruz. 


Romanın ana düşüncesini de; her şeyin bir anda bitiverdiği, hayallerin gerçekler karşısında bir balon gibi söndüğü “Köyden ayrılış tablosundan” çıkartıyoruz. Bunu da; “Hayat şartları dayatmıyorsa; farklı kültürlere ait insanların birlikte yaşamasının kolay olmadığı, sadece duygu birlikteliğinin yetmediği, düşüncede uyumun yakalanması için konuşup anlaşmanın şart olduğu” şeklinde ifade edebiliriz. 


Romanın dili sade, cümleleri kısa, anlatımı harikadır. Bu romana Tolstoy’un ustalık öncesi son eseri veya ustalığının ilk eseri denebilir. Zira yazar “Savaş ve Barış”ı aynı yıl yazmaya başlamış, “Anna Karenina”yı ise henüz kaleme almamıştır. 


Roman bize göre ne uzun, ne de kısa, yani kararında bir romandır. Yazarın en güzel romanı olmasa da, “roman türü” denince anlaşılması gereken bir örnek metin ve okura "zamanını doğru değerlendirdiği hissini veren" keyifli bir kitaptır.


Sonuç olarak, Kazaklar'ı; hiç Tolstoy okumamışlar için  taze bir başlangıç kitabı olarak tavsiye ederken, yazarın bu romanını sırada bekletenlere de önceliklendirmelerini önerebiliriz. 



                                                           Kitaptan Alıntılar 




* “Sonra yalnız kendisinden söz etmeye başladı, söylediklerinin başkalarını kendisi kadar ilgilendirmediğini fark etmiyordu bile. 

  İnsan, ruhunun derinliğinden kopup gelen coşkuyu yaşadığı anlarda, her zamankinden daha bencil olur. Böyle anlarında dünyada kendisinden daha ilgi çekici, daha güzel hiçbir şey olamazmış gibi bir duygu içindedir.”


* “ ‘Belki de Kafkasya’dan sağ salim dönmem nasip değil...’ diye düşündü. Bu düşünceyle arkadaşlarını, kim olduğunu bilmediği birini daha seviyormuş gibi bir duyguya kapıldı. Kendisine de acıyordu. Fakat ruhunu böyle dalgalandıran, duygularını anlamsız birtakım sözleri dudaklarından kendi kendine dökülüyormuş gibi söyleyecek derecede yumuşatan şey, ne arkadaşlarına karşı olan sevgisiydi ne de herhangi bir kadına karşı duyduğu aşk; çünkü henüz hiç âşık olmamıştı. 

  Onu böyle ağlamaya, aralarında hiçbir bağ bulunmayan birtakım saçma sözler söylemeye sürükleyen şey, kendine karşı duyduğu umut dolu sıcak bir sevgiydi. Ruhunda iyi olan her şeye karşı birden masum bir sevgi uyanmıştı. O anda sanki ruhunda yalnız iyi duygular varmış gibi geliyordu.”


* “İnsan uzun bir yolculuğa çıktığı zaman, ilk iki, üç istasyona kadar hayalinde hep ayrıldığı yerle meşgul olur; sonradan, birdenbire, yolda geçirilen bir gecenin sabahında, düşünceleri gideceği yere doğru yönelir, artık o konuda hayaller kurmaya başlar. Olenin’de de öyle oldu.” 


             

  * Değerlendirmem *


Tolstoy



* Dış Değerlendirmeler *



               - 1000 kitap’ ta değerlendirme notu;   8.0 /10   (132 okur).

               - Goodread’deki değerlendirme notu;   3.79 / 5   (5.118 okur)

                                                                                   
                                                                   😊  İyi okumalar. 😊 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Viator
kitapbuch.blogspot.com.tr