kitapbuch.blogspot.com.tr https://kitapbuch.blogspot.com.tr: KİTAP YORUMU- 27: "Kuyucaklı Yusuf"
SON 5 KİTAP YORUMU: "Memleket Hikayeleri"..."Semerkant"....."Kendine Bir İyilik Yap"..... "Kablolardaki Hayalet"... "Kazaklar"... KİTAPBUCH... /// "Bir şeyler okumak için"......"etwas zum lesen"......."to read something" KİTAPBUCH ///

13 Haziran 2018 Çarşamba

KİTAP YORUMU- 27: "Kuyucaklı Yusuf"

SEBAHATTİN ALİ


KUYUCAKLI YUSUF

   Yazarı       : Sabahattin Ali
   Yayınevi   : Yapı Kredi Yayınları
   Basım       : 60. Baskı (1. Baskı 1937) / 222 Sayfa
   Türü         : Roman
   Kategori  : Ortaöğretim / Yetişkin


                                                                    Kitabın Yorumu


        1930’lu yılların kabiliyetli yazar ve yayımcısı Sabahattin ALİ’nin “Kuyucaklı Yusuf” romanı, dramatik hikâyesiyle öne çıkan bir eser.

Bizce, romanın üç kelimeyle özeti; “Garibanlık, Metanet, Taşra”, üç kelimeyle yorumu ise; “Dramatik, Akıcı, Vasat.”

Şair ve yazar Ahmet OKTAY’ın kitap arkasına ilave edilen altı sayfalık kapsamlı değerlendirmesinin başlığı, bu romanın kısa ve güzel bir özetini veriyor: “Bir Yetimin Romanı”. Evet, aslında roman; Aydın’ın Nazilli Kasabası’nın bir köyü olan Kuyucak’ta anne ve babası katledilen Yusuf’un hikâyesini konu ediniyor. Bu hikâye; 1903 senesinde yaşanan katil olayının ardından köye giderek dehşetli tabloya şahit olan Kaza Kaymakamı’nın, Yusuf’u evlatlık edinmesiyle başlıyor ve başka bir silahlı olayla, bu defa da Yusuf’un birçok kişiyi yaralaması ve öldürmesi olayıyla son buluyor.

Kitabın dili anlaşılır, anlatımı iyi seviyededir. Yine de, romanda; yazarın diğer eserleri (örneğin “Kürk Mantolu Madonna” veya “Canım Aliye Ruhum Filiz”) gibi güçlü bir anlatım göremiyoruz. Bazı tasvirlerde gereksiz detaylar, bazen de dolambaçlı anlatımlar sıkça karşımıza çıkıyor. Bizce bunun nedeni, eserin yazarın ilk romanı olması.

Romanın gücü, kurgusunun sağlamlığından, kurgusunun sağlamlığı ise yaşanan olayların gerçek olmasından kaynaklanıyor. Yazar’ın, Aydın Cezaevinde tutukluyken Kuyucaklı Yusuf’la tanıştığı (http://alsahblog.blogcu.com) ve sonradan bu gerçek hikâyeyi romanlaştırdığı anlaşılıyor.  

Romanın Türk romancılığında, toplumsal gerçeklik adına öncü bir rol üstlendiği yorumları da var. Bu isabetli bir yorum olabilir, çünkü roman; taşradaki güç mücadelesini, zenginin yoksulu ezmesini, toplumsal çürümüşlükleri, hayatın gerçeklerini, insanların çaresizliğini, çıplak ve etkileyici olarak anlatıyor. Bu yönüyle, kitabı sadece “Bir Yetimin Romanı” olarak değil, aynı zamanda “Bir Dönemin Sefaleti” olarak da okumak mümkün, hatta bizce daha da faydalı.

Okur, kitabı bitirip kapapını kapatınca; hikayenin etkisine kapılarak; “Yusuf’un mert ve delikanlı şahsiyetinin çaresizlikler ve çirkeflikler karşısında verdiği zor sınavın doğru cevabı ne olmalıydı?” diye soruyor ve böylece kendisini, “romanın asıl işaret ettiği toplumsal sorunları düşünmekten kurtararak”😉 karamsar bir hikâyenin ardından bir nebze olsun rahatlıyor. 

Sonuç olarak; Sabahattin Ali’nin ilk romanı olan, ancak ustalık eseri olmayan “Kuyucaklı Yusuf” kitabı, dönemin toplumsal yapısını anlamak için okunabilir.


                                                                  Kitaptan Alıntılar


* “1903 senesi sonbaharında ve yağmurlu bir gecede Aydın’ın Nazilli kazasına yakın Kuyucak köyünü eşkıyalar bastılar ve bir karı kocayı öldürdüler.” (Sayfa 7 / Romanın ilk cümlesi)


* "Ağlayamayacak kadar çok ıstırap çektiği, şiddetli bir buhran geçirmek üzere olduğu görülüyordu.”        (Sayfa 23)


* "Hürriyet ilanının, İtalyan, Balkan harplerinin tesirleri buraya muayyen bir müddet geçtikten sonra gelmiş, askerler sessizce gidip,  ölmeyenler ise yine sessizce dönmüşlerdi." (Sayfa 153)


* "Nasıl olup da bu kadar sakin kaldığına kendisi de hayret ediyordu. Bugün öğrendiği şeylerin onda birinin onu çıldırtmaya kâfi gelmesi lazımdı. Hâlbuki Yusuf kendine, biraz güçlükle de olsa hâkim oluyor ve kafasını çıldırtırcasına çareler düşünüyordu.

     Belki ona bu kadar sükûnet veren, henüz her şeyin kaybolmadığına, henüz birçok şeylerin kurtarılacağına olan inanışı idi." (Sayfa 197)
 

* "İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti." (Sayfa 215 / Romanın son cümlesi)


             
  * Değerlendirmem *





* Dış Değerlendirmeler *

                  -1000 kitap’ ta değerlendirme notu;   8.5 /10   (3.810 okur).

                  -Goodread’deki değerlendirme notu;   4.2 / 5   (8.258 okur).
                                                 
                                                             😊 İyi okumalar. 😊
 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Viator
kitapbuch.blogspot.com.tr